Slider Image
Slider Image
Slider Image
Slider Image
Slider Image

Karapapak Türklerinin Dili ve Gelenekleri

Yazar: Engin Tokta

2025-03-25


karapapak türkleri

Karapapak Türklerinin Dili ve Gelenekleri Karapapak Türklerinin dili Oğuz Türkçesinin doğu grubuna girer. Bu grubu oluşturan Azerbaycan Türkçesinin bir ağzı niteliğindedir. Karapapakların yaygın bir yazılı edebiyatı olmadığından haklarında pek fazla dil araştırması bulunmamaktadır. Aslında, dil özelliklerinin büyük bölümü yaşadıkları bölgelerin şiveleri içinde eridiği için haklarında dil özelliklerini tamamıyla yansıtan bir çalışma yapmak da çok zordur. Kars, Erzurum, Ağrı ağızlarını anlatan eserlerde Karapapakların dil özelliklerine yer verilmiştir. Yapılan çalışmalar daha çok sesbilgisi özellikleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Karapapakların Gelenekleri Doğum ve Çocuk Karapapaklar için çocuk, kısmet ve bereket olarak nitelenmektedir. kız bereket, oğlan devlet deyimi yaygındır. Bu anlayış ise çok çocukluluğu ve çocuğa ilgiyi artırmaktadır. İlk çocuk erkekse baca sökme denen gelenek uygulanır. Komşu çocukları bacaya çıkarak kiremitleri kaldırır ya da toprak dökerler. Bu aile reisinin bahşiş vermesine kadar sürer. Aşerme döneminde gebelerin istekleri karşılanmazsa, çocuğun sağlıklı olmayacağına inanılır. Doğumun sancıları başlayınca ebe çağrılır. Doğumu kolaylaştırdığına inanılarak bacadan silah atılır. Doğumdan sonra göbek bağı ninenin ayakkabısı üzerinden kesilir. Bu işte kullanılan çakı yıkanmadan kapatılır ve annenin yastığı altına konur. Çocuğun göbeği kuruduktan sonra çakı açılır ve yıkanır. İlk banyo suyuna teni güzel olsun diye yumurta kırılır. Terlemesini önlemek için tuz serpilir. Daha sağlıklı olacağı inancıyla kundağa ısıtılmış elenmiş toprak konur. Yaşamının aydınlık olması için gündüz de olsa anasının ve çocuğun başucunda lamba yakılır. Çocuk al yanaklı, al dudaklı olsun diye yüzüne ve dudaklarına kalın, kara kaşlı, kara gözlü olsun diye de ceviz kabuğu yakılıp külü kaşının gözünün üzerine sürülür. Al basmasına karşı loğusanın Kuran-ı Kerim asılır. Yatağının çevresine kıldan örme ip gerilir ve yalnız bırakılmaz. Doğumdan hemen sonra da oyun amaçlı ilk lokmayı ebe alır. Üç kez anaya uzatıp geri çekerek kendisi yer. Kırkı dolmadan loğusa çocuk dışarıya çıkarılmaz. Bezi dışarıya asılmaz, cinleri kaçırmak inancıyla yanlarında sürekli ateş yakılır. Karapapaklarda evlenme gelenekleri pek az değişime uğramıştır. Evlenme çağı kızlarda 15-19, erkeklerde 18-23 yaşları arasındadır, çoğunlukla görücü usulü ile evlenilir. Erkekler evlenme istemlerini ev içinde çekingen, küskün tavırlarla belirtir. Aracılarla iletirler. Yanıtta aracılara verilir.Erkeğin istediği kızı ana-baba da uygun görürse, kızın evine elçi gönderilir. Erkeğin herhangi bir isteği olmasa da, eğer oğlan evlenme çağına gelmişse kız boylamaya (beğenmeye) çıkılır. Elçi gönderme. doğrudan kız isteme anlamına geldiğinden, önce kadınlar gidip kızı görürler. Elçiler, yörenin saygın kişilerinden seçilir. Oğlanın babası ya da yakınların dan birileri elçilerle birlikte gider. Bunun için de genellikle Cuma günleri seçilir. Elçiler arasında en yaşlı kişi sözü açar, isteklerini bildirirler. Kız tarafı olumlu yanıtlıysa şirni (tatlı) yeme günü kararlaştırılır. Erkek tarafınca getirilen kolonya, şeker, meyve gibi şeyler konuklara sunulur. Bu aynı zamanda beh günü (söz kesme) olarak da değerlendirilir. Kız evine söz yüzüğü, kalağı (baş örtüsü) ve çeşitli hediyeler getirilir. Kalağının bir ucuna kararlaştırılan başlığın bir bölümü bağlanmıştır. Kız evinde yapılan nişana her iki tarafın yakınları çağrılır. Kız evine ve geline çeşitli armağanlar alınır. Güvey evi hazırlanacak yemeklerin gereçlerini ve birkaç koyunu kız evine gönderir. Nişan anlamına gelen Hon düzenlenir. Hon, güvey evinde yapılır, kız yanı kendilerine armağan getirenlerin her birine mendil, çorap götürür. Ayrı bir sinide de kete ya da çörekle birlikte, güvey için giysilik, çorap, mendil ve nişan yüzüğü bulunur. Düğünün iki bayram arasına ya da Muharrem ayına rastlamamasına özen gösterilir. Düğüne her iki taraf kendi konuklarını (konağ) ayrı ayrı çağırır. Konuklara atlı denir. İlkin gelin yada güveyin evine alınan konuklara atlı çayı verilir. Çayda çeyiz görme, kına ve düğün günleri bildirilir. Kimi köylerde atlı deyimi yalnız oğlan evinden kız evine giden konuklar için kullanılır. Konuklar köy halkınca paylaşılır. Her evde birkaç atlı misafir edilir. Düğünden bir gün önce beş dallı ağaç dalları yada birbirine tutturulmuş çatallardan oluşan kız şahı kaldırılır. Kız şahının çevresi ipe dizilmiş meyvelerle bezenir. Şah (onurlu olmanın bir göstergesi ve bereket anlamındadır) meyvesinin gerdek öncesinde yenmesi uğur sayılır.


Yorum Yapın:


Site içi arama
hakkımızda

Menü
videolar